BÜTÜN AMACIM KALPLERE DOKUNABİLMEK

BÜTÜN AMACIM KALPLERE DOKUNABİLMEK

Gülçin Tüzel Dokur | 09/09/2017

Sokak Kitapları Yayınları romandan öyküye, geziden denemeye geniş yelpazesiyle, genç ve yetenekli yazar kadrosu ile edebiyat dünyasında bizlerle olmaya devam ediyor. Yetenekli yazarlarından biri olan Gülçin Tüzel Dokur’un aşkın ahenginden aldığı tarzı ile kâğıda döktüğü “Aşkın Gölgesinde Yaşamak” adlı ilk romanı ile ilgili bir röportaj gerçekleştirdik. Ayrıca kalplere seslenen duygulu yazarın geçtiğimiz aylarda, ikinci kitabı olan Anılar Beldesi de ikinci baskısını yine Sokak Kitapları Yayınları’nda gerçekleştirdi.

İşte röportajımızın ayrıntıları:

 

Kendinizden biraz bahseder misiniz?

Ben Gülçin Tüzel Dokur, 61 yaşındayım. 30 yıllık evliliğimin ardından çok ani bir şekilde eşimi kaybettim. En değerli varlığım olan oğlumla birlikte yaşıyorum. 33 yıllık iş hayatımda çeşitli kademelerde ve farklı iş kollarında çalıştım. O yıllarda koşullar zordu ama çok da keyifli idarecilik yaptım. Değişik iş yerlerinde çalışmanın, farklı eğitimler ve ailelerden gelen kişileri gözlemlememe, karakter analizi yapmama ve onlardan bir şeyler öğrenmeme sebep oldu.

Asker bir babanın kızı olarak hayatım hep kurallar içinde geçti. Sınırlarımı asla aşmadım. Renkli bir kişiliğim var, güzel sanatların her dalını severim. Türk sanat müziği tutkunuyum, uzun yıllar Boğaziçi musiki vakfına devam ettim. Amatörce kanun çalarım. Bir tane güftesi ve bestesi bana ait nihavent bir eserim var. “Hasreti Sor İçime…” Eşimi kaybettikten sonra hayatımda ertelediğim o kadar çok şeyi keşfettim ki… Şimdi geri kalan ömrümde onları yakalamak için hızlı düşünüyor ve yaşıyorum.

 

Bize biraz kitabınızın konusundan bahseder misiniz peki?

Kitabımın konusu; yarım kalmış, gerçekte yaşanmış bir aşk hikâyesi… İlk aşkından sonra sevgiyi hiç tadamamış, bir tutam sevgiye hasret yalnız ve hüzünlü bir kadının hikâyesi. Ben aşkın gölgesinde yaşayan bir kadın olarak yaşadıklarımı yazdım aslında. Güzel yaşanmış bir aşk hikâyesini satırlara dökmekten büyük keyif aldım. Şimdi ise bir yalan ile adım attığım yazın dünyasında ilerlemenin mutluluğunu yaşıyorum.

 

Kitabı yazarken ki hedefiniz neydi?

Kitabı yazarken asıl amacım, lise yıllarından beri hayal ettiğim yazılı bir eserim olmasıydı aslında. Üstelik yazı hayatına bir yalanla başlamıştım. Belki bir anı belki de oğluma bir mirastı bırakabileceğim. Ama kitabımı alanlardan olumlu görüşler gelmeye başlayınca, “İşte Gülçin” dedim kendime, “bundan sonra yapabileceğin en güzel şey birikimlerini satırlara dökmek ve olabildiğince kalplere dokunabilmek.”

 

Yazarlık konusunda ileriki hedefleriniz nedir?

Yazarlık konusuna gelince; henüz o mertebeye ulaştığımı sanmıyorum, amatörce yol alıyorum yavaş yavaş. Ne zaman ki; elinde kitabımı tutup uzun kuyruklar oluşturacak okurlarım olacak belki 10 yılımı alacak ömrüm olursa, o zaman diyeceğim ki galiba yazar olmuşum. Bu yaşıma kadar elbette insan, dost ya da dost sandıklarımı biriktirdim. Her birinde farklı hayatlar gördüm ve gözlemledim. Bunları satırlarıma yansıtıp, bilmediğimiz hayatlara can vermek istiyorum. Okuma atölyeleri açıp, okumayı sevdirmek, kitap sevgisi aşılamak gençlerimize ve çocuklarımıza…

 

Son olarak söylemek istediniz şeyler nelerdir?

Son olarak, ebeveynler olarak çocuklarınızın yeteneklerini keşfedin ve onların ilgisini, oynadıkları oyunları takip edin. Çocuklarınıza zorla sevmedikleri meslekleri yaptırmayın, müzisyen mi olmak istiyor, yazmak mı, çizmek mi bu her ne ise; yanında olun.

Sonra benim gibi ertelediğiniz hayallerinize 61 yıl sonra kavuşmayın…

Hayallerimdi ve bunu da Sokak Kitapları Yayınları sayesinde gerçekleştirdim, umduğumdan daha fazla beğenildi kitabım bu da bana cesaret verdi ve şimdi 3. kitabımın, daha da iyi olması için tüm çabalarım…

Sevgilerimle kitap dostları…

 

edebiyatkulisi.com