ESRA YAKUT'DAN GELEN YORUM

Gülçin Tüzel Dokur | 20/03/2018

Yıllarca hayallerinin peşinden koşmak isteyen ama önce aile sonra da sevdiği erkeklerin engeline takılan bir kadın Canan.Aşık olduğu adam Can evli ve çocuk sahibiydi.Yuvası yıkılmasın diye kendini feda eden Canan sevmediği bir adamla Ömür ile evlenmişti ancak hayatının en büyük pişmanlığını yaşamıştı.Sahip olduğu en değerli varlık olan oğlu Ayaz dışında onu bu evlilikte mutlu eden hiçbir şey yoktu ne yazık ki.
Buna rağmen yine de güçlü durmuş ve kadınların acılarına rağmen başarılı ve metanetli olabileceğinizin bir modeli olmuştu Canan.Tüm fedakarlığına rağmen Ömür ayrılmak istemişti ve yalnızlığıyla baş başa kalmıştı ki karşısına Apti çıkmış ve kalbindeki boşluğu doldurmuştu Canan’ ın.Tahmin edemeyeceği kadar sevmiş ve seçilmişti.Artık mutlu olabilecek miydi?

Konu yönüyle rahat okunabilen, sade bir dille yazılmış romanı okurken dizi tadında bir vakit geçirdim ve keyif aldım. Konunun gerçek hayattan alınmış olması da dokunaklı olmuş ve bir kadının bu denli severken yaşadığı acılara şahit olmak üzücüydü. nacizane fark ettiğim bir iki durumu da dile getirmek isterim. Eserde önemli bir tarih olarak vurgulanmak istenen 4 Eylül mü 6 Eylül mü anlayamadım zira aynı olaylara vurgu yapılırken iki tarih de verilmiş gözden mi kaçmış bilemedim bir de çok seviyor olsa bile bir annenin oğlunu sadece bir mektupla haberdar etmesini (detayı okumak isteyenler için anlatmak istemedim) yanlış ve hatta acımasız buldum ama ne yazık ki hayat her zaman güzellikler getirmiyor ve nihayetinde bu da bir kurgu yazarımızın imzalı kitabıydı ve benim için değerliydi kaleminiz daim olsun, emeklerinize sağlık.

ESRA YAKUT