HOŞAFIN YAĞI KESİLMİŞ

HOŞAFIN YAĞI KESİLMİŞ

Gülçin Tüzel Dokur | 10/09/2017


Yeniçeriliğin bozulmaya yüz tuttuğu dönemlerde ocak mensupları, buluttan nem kapmaya ve her yapılan işten kendileri aleyhine sonuç çıkarmaya başlamışlardır. İşte o devirlere ait, "Hoşafın yağı kesildi" diye bir deyimimiz vardır dilimizde.

Hikaye şöyle; Vaktiyle yeniçeri ocaklarında yemek dağıtan mutfak meydancısı, işine itina göstermeyen cinsinden bir olsa gerek, üzerinde ayet ve dualar yazılı koca kepçe ile önce yağlı yemekleri ve pilavı taksim eder; sonra da hoşafları dağıtırmış. Böyle olunca yeniçeri ortalarına giden hoşaf bakracının üzerinde bir parmak kalınlığında kalıp gibi yağ tabakaları yüzer ve tabii bunlar kısmetine göre karavanalara dağıtılırmış.

Bir gün akıllı bir yeniçeri ağası, durumu görüp doğrusunu göstermek için meydancıyı yanına çağırmış ve

-Bundan böyle kepçe temiz iken önce hoşafları dağıt. Yağlı ve sıcak yemekleri sonra dağıt ki hem soğumamış olurlar, hem de tatları birbirine karışmaz.

Meydancı o günden sonra emri uygulamış.

Ancak bu defa sofralara giden hoşaf bakraçlarının üzerinde yağları göremeyen yeniçeriler kazanı kaldırmışlar;

-Hakkımızı yiyorlar, istihkakımızdan çalıyorlar. Hoşafın yağını bile kestiler. Yağlı hoşaf isterük!

(Kaynak: İskender Pala)