KALP Mİ? GÖĞÜS AĞRISI MI?

KALP Mİ? GÖĞÜS AĞRISI MI?

Gülçin Tüzel Dokur | 07/12/2017

Cildinizde bir yara oluştuğunda gözlerinizle görürsünüz. Ağzınızdaki minik bir aft yemek yerken canınızı yakar. Ülser, açlık halinde daha belirginleşen mide yanmalarıyla kendini gösterir. Peki, damarlarınızın tıkandığını, kolesterol ve yağ plaklarının kalbinizi besleyen damarların içinde biriktiğini hissedebilir misiniz? Cevabım maalesef “Hayır” olacak. Kalp damarlarınızda biriken yağ ve kireç tabakası damarınızdaki kan akışını engelleyecek kritik bir seviyeye gelmedikçe hiçbir şikâyetiniz olmaz. Damar lümenindeki darlık yüzde 60-70 seviyesine geldiğinde veya damar içindeki plak ani bir yüklenmeyle çatlayıp üzerinde trombus dediğimiz pıhtı oluştuğunda göğüs bölgesinde baskı ya da yanma şeklinde bir ağrı hissedilir. Tıp dilinde “angina pectoris” dediğimiz bu şikâyetin olması damardaki darlığın kalp kaslarının beslenmesini engelleyecek kadar ciddi olduğunu gösterir. 


kalp,göğüs,kriz,boyun,panik atak,kaburga ağrıları,reflü



Kalp ağrısı neden olur?

Kalp ağrısının nedeni darlık bölgesinin altında kalan kalp kası hücrelerinin oksijensiz kalmasıdır. Parmağınızı bir iple boğarak aşağıya kan gitmesini engellerseniz parmağınız morarmaya başlar ve aynı kalp ağrısı gibi bir ağrı ortaya çıkar. Biz bu ağrıya kansız/oksijensiz kalmaya bağlı ağrı anlamında “iskemi ağrısı” diyoruz.


Hastalar ne hisseder?

Kalp şikâyetlerinin doktora doğru anlatılması çok önemlidir. Bazı hastalar şikâyetlerini olduğundan önemsiz gösterip doktoru yanıltabilirler. Tam aksi olarak, bir kalp hastasıyla birlikte yaşamış, örneğin anne babasında kalp ağrısı olan kişiler basit bir gaz ağrısını aynı kalp ağrısı gibi aktararak doktoru yanıltabilirler. Kalp ağrısı her zaman dört dörtlük göğüs yanması şeklinde olmayabilir. Bu nedenle özellikle risk faktörleri olan insanlarda göbek ile burun arasındaki her türlü ağrı ve sıkıntıda uyanık olmak çok önemlidir.


Ağrı değil; yanma, baskı, sıkıntı, ağırlık...

“Neren ağrıyor?” diye sorduğumuz kalp hastaları "ağrı” kelimesine itiraz eder, “Ağrım yok, göğsümde bir yanma oldu” derler. Bazı hastalar yanma yerine “baskı” kelimesini tercih eder, "Sanki göğsüme biri oturmuş” veya “Sanki bir fil, ayağını göğsüme bastırmış gibiydi” derler. Kalp sıkıntısı genellikle fiziksel efor veya duygusal hadiseyi takiben gelir “Genellikle” diyorum çünkü istirahatle gelen kalp ağırları da vardır. Hastalar merdiven veya yokuş çıkarken ya da Ahmet Bey gibi market çıkışında ağır poşetler taşırken göğüslerine gelen bir yanmadan bahsederler. Hastanın “Düz yolda yürürken bir sorunum yok ama yokuş yukarı çıkarken göğsümde bir yanma oluyor” demesi kalp kaynaklı bir ağrıyı göstermesi açısından çok tipiktir. Bazı hastalarda ağrı stresle tetiklenir, hastanın işyerindeki bir tartışma veya aldığı kötü bir haber ağrıyı başlatabilir.


Kalp ağrısının yeri

Sıkıntının yeri çok değişik olabilir. En çok göğüs orta hattında, iman tahtası olarak bilinen sternum kemiğinin üstünde ve sol göğüste hissedilir. Mide sıkıntısı çektiğini, gazı olduğunu veya dişinin ağrıdığını sanarak enfarktüs geçiren hastalar görüyoruz. Meslek hayatım boyunca çene ve diş ağrısından tutun, kulunç tutulması şikâyetleriyle gelip arkasından kalp krizi gelişen pek çok hasta gördüm. Bu yüzden, göğüs bölgesindeki her ağrı, baskı, yanma, gaz, sıkıntı şikâyetinde kalp damar tıkanıklığı açısından dikkatli olunması gerektiğini düşünürüm. Ağrı özellikle kalp krizi vakalarında sol kola (daha çok kolun iç yüzüne) yayılma eğilimi gösterir.


Kalp ağrısının süresi ve şiddeti

Kalp ağrısının süresi ve şiddeti damardaki darlığın derecesine bağlıdır. Hafif bir darlık ancak eforla gelen ve 1 -3 dakika içinde veya durunca hemen geçen bir baskı yapar. Hastaların çoğu kendiliğinden geçen bu ağrıyı-önemsemezler. Buna karşılık damarda tam tıkanıklığa neden olan bir ağrı, yani kalp krizi ağrısı 10 dakikadan fazla sürer ve çok şiddetlidir. Hastalar “Bir daha böyle bir sıkıntı yaşamak istemem” veya “O kadar şiddetliydi ki hayatımda böyle bir ağrı duymadım” derler.


Kalp ağrısıyla karışan ağrılar

Sinirsel ağrılar

Gergin, stres altındaki insanlarda kalp damarlarıyla alakalı olmayan, buna karşılık aynı kalp ağrısını andıran, sırta ve sol kola yayılan ağrılar görülebilir. Sinirsel kökenli ağrılar kadınlarda daha sık görülür. Her iki elde birden uyuşma ve çarpıntı, ağız kuruluğu gibi panik atağı düşündüren diğer bulgular gözlenebilir. Hastalar ağrılı bir nöbetin arkasından ağlayarak rahatlayabilirler. İstirahatte, otururken, uzanmış TV seyrederken tam kalbinizin üzerine gelen ve iğne veya bıçak ucu batması gibi olan ağrılardan korkmayın.


Sinirsel ağrıları gerçek kalp ağrılarından ayırmak için küçük bir ipucu daha vereyim: Ağrıyan yeri parmak ucunuzla göstermeniz ağrının kalpten olmadığını gösterir. Angina pectoris dediğimiz kalp damarlarının darlığına bağlı ağrılar bir noktada değil, el ayasından 

geniş bir bölgede hissedilir. Keza, sıkıntı hissi, göğüste veya sırtta ağrı olmadan sadece elde uyuşma olması da genellikle kalp hastalığının belirtisi değildir.


Panik atak mı, kalp krizi mi?

Panik atak, çarpıntı, sıkıntı ve fenalık hissi, ölüm korkusuyla kendisini gösteren psikolojik kökenli bir rahatsızlıktır. Göğüste ağrı, sol kolda uyuşma gibi tipik kalp krizi bulguları panik atakta çok sık görülür. Hastalar kalp krizi geçirdiklerini, bir şekilde boğulacaklarını veya öleceklerini düşünerek acil servise giderler. Doktora ulaşmanın verdiği güven hissi (bazen yatıştırıcı İlaç vermek gerekebilir) şikâyetleri yatıştırabilir ama aynı bulgular kısa süre sonra tekrar ortaya çıkar.


Panik atağın en önemli özelliklerinden birisi atakların "her şey İyiyken” ortaya çıkmasıdır. Bir arkadaşınızla yemek yerken veya akşam televizyon İzlerken birdenbire nabzınızın hızlandığını, daha güç nefes alıp verdiğinizi fark edersiniz. Bu farkındalık “Bana ne oluyor böyle?” düşüncesini ve ölüm korkusunu getirir. Dün gittiğiniz acil servisteki doktorun pek genç olduğu, size yanlış tanı koymuş olabileceği aklınıza gelir. “Ya kalbinizi iyi dinlemediyse, ya elektronuzu doğru yorumlamadıysa... Hay Allah. Ağrı da gittikçe artmaya başladı. En İyisi gene acile gitmek...”


Panik atağın genelde “her şey iyiyken” görülmesi hastaların “Hiçbir konuda sıkıntım yok, o halde bu şikâyetlerim sinirsel olamaz” şeklinde bir eşitlik kurmasına neden olur. Tecrübeli bir doktor, hastaya, sinir sisteminin o kadar da iyi olmadığını gösterebilir. Örneğin, hastanın bittiğini sandığı duygusal ilişki aslında henüz bitmemiş veya aradan bir yıl geçmesine rağmen annenin ölümü kabul edilmemiştir. Belki de sohbet esnasında iki sokak aşağıdaki bir komşusunun babasının ölümünü duymuştur. Son aylardaki işten atılmalar “kendi işi garanti olsa bile” onu çok rahatsız ediyor olabilir. Tüm bunlar önemli bir şey gibi görünmeseler de bilinçaltında rahatsızlık duygusuna yol açarak panik atağı tetikleyebilir.


kalp,göğüs,kriz,boyun,panik atak,kaburga ağrıları,reflü


Bence panik atak İle kalp krizini ayırmanın en kolay yolu panik atakta “nefes darlığı” şeklinde kendini gösteren “hava açlığı” şikâyetidir. Nefes darlığı nadiren de olsa kalp krizinde de görülür ama panik atak hastalarında çok daha ön plandadır. Hastalar “yeteri kadar nefes alamadıklarından”, “ciğerlerinin tam olarak dolmadığından”, “derin nefes alma ihtiyacı hissettiklerinden” bahsederler.


Üşütme ağrıları

Soğukta veya cereyanda kalmak göğüs bölgesinde atipik ağrılara neden olabilir. Hastalar derin nefes alınca batma şeklinde bir ağrı olduğunu söyleyebilirler. Bu tip ağrılar genellikle uzun sürelidir ve efor yapmayla alakası yoktur. Hastalar "Göğsümde iki gündür (geçmeyen sürekli bir ağrı var” diyebilirler. Kalp kaynaklı ağrılar ise uzun sürmez, genellikle 15 dakikadan kısa sürerler. Daha uzun kalp ağrıları tabii ki olabilir ancak kalp krizine bağlı bu ağrılarla birlikte soğuk terleme başta olmak üzere kalp krizine ait başka bulgular da vardır.


Kaburga ağrıları

Boğuşma sırasında veya birini kucağınıza alıp sıkıştırdığınızda ya da kaburganızı bir yere çarptığınızda kaburga üzerinden geçen sinirlerin zedelenmesine bağlı olarak uzun süreli ağrılar ortaya çıkabilir. Bu ağrılar da aynı sinirsel ağrılar gibi geniş bir bölgede değil bir noktadadır ve nefes alıp vermeyle artıp azalırlar.


Kostal kondrit veya Tietze sendromu

Kaburgalarımızın iman tahtası denilen sternum kemiğine bağlandığı yerlerde küçük kör eklemler vardır. Göğsün üşütülmesi bu eklemlerin enflamasyonuna ve sonuçta göğüste belirli noktalarda ağrıya neden olur. Hastalar ağrıyan yeri parmaklarıyla gösterirler. Derin nefes alma veya üst gövdeyi sağa sola döndürme sırasında ağrı ortaya çıkması tipiktir. Ağrı, öksürükle artar.


Reflü ağrıları

Göğüs bölgesinde tam orta hatta, yemek borusu trasesine uyan bölgede yanma veya spazm şeklinde olur. Hastaların büyük kısmında aynı zamanda mide şikâyetleri de vardır. Aç kalınca midede yanma olması, şikâyetlerin ağır bir akşam yemeğinden sonra ve özellikle uzanınca ortaya çıkması, ağza acı su gelmesi aklımıza reflü hastalığını getirir.


Aort yırtılması (diseksiyon) ağrıları Aort adını verdiğimiz kalpten çıkan vücudumuzun en kalın damarındaki yırtılmalar göğüste ve sırtta kalp krizi ağrısına benzeyen şiddetli ağrılar yapabilir.

Kalp zarı iltihabı (perikardit) ağrısı Göğüsteki ağrı nefes alırken şiddetlenir ve boyna yayılır. Hasta dik durduğunda veya öne eğildiğinde kendiliğinden hafifler. Akciğer kaynaklı ağrılar, emboli ve zatürree Akciğer kaynaklı ağrılarda öksürük, ateş, nefes darlığı gibi şikâyetler daha ön plandadır.



Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı

Korkmayın!

+ Göğsünüzdeki ağrı öksürükle ortaya çıkıyorsa...

+ Ağrı kollarınızı yukarı kaldırırken veya gövdenizi sağa sola çevirirken ortaya çıkıyorsa...

+ Ağrıyla birlikte ağza acı su geliyorsa...

+ Ağrıyan yeri parmağınızın ucuyla gösterebiliyorsanız...

+ Ağrınız iğne veya bıçak ucu batar gibiyse...

+ Ağrıyla birlikte her iki elinizde uyuşma varsa, korkmayın.

Dikkat edin!

+ Ağn, boyunda, çenede, göğüste, baskı ve yanma şeklinde ise...

+ Eforla ortaya çıktıysa...

+ Soğuk havaya çıkınca artıyorsa...

+ Sigara, şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi diğer risk faktörleriniz varsa...

+ Ağrıyla birlikte bulantı, soğuk terleme, aşırı halsizlik varsa mutlaka ağrının üzerine gidin ve konunun uzmanı bir doktorla görüşerek kalbinizin sağlam olduğundan emin olun.

Şeker hastalarında kalpteki sinir uçlarının şekerden etkilenmesi nedeniyle tipik göğüs ağrısı görülmeyebilir.”

Kalp ağrısı kadınlarda farklıdır

Kalp krizi belirtileri erkeklerde ve kadınlarda büyük farklılıklar gösterir. Erkeklerde göğüste yanma veya baskı şeklinde 'görülen tipik ağrı kadınlarda daha çok nefes darlığı, çabuk yorulma, uykusuzluk ve halsizlik şeklinde ortaya çıkar. Erkeklerde çok tipik olan göğüs orta hattındaki baskı şikâyetini kadınlarda görmeyebiliriz.

Aşağıdaki tabloda kalp damarlarında sorun olan erkek ve kadınlarda görülen şikâyetler sıralanmıştır. Kalp krizi geçiren kadınların yüzde 71 ’inde önceden haberci belirtiler görülür ama kadınların çoğu maalesef bu belirtilere aldırış etmezler.


Kalp krizi belirtileri erkeklerde ve kadınlarda nasıl oluyor?

Erkeklerde kalp şikâyetleri 

+ Göğüste baskı, yanma 

+ Nefes darlığı 

+ Kürekkemikleri arasında ağn 

+ Çenede ağrı 

+ Aşırı terleme 

+ Baş dönmesi hatta bayılma



kalp,göğüs,kriz,boyun,panik atak,kaburga ağrıları,reflü

Kadınlarda:

+Kadınlarda kalp şikayetleri

+ Ani nefes darlığı, sıkıntı hissi 

+ Göğüste kunt bir rahatsızlık hissi

+ Çene veya boyun ağrısı

+ Karında şişkinlik, bulantı, kusma


Kadınlarda kalp damar hastalıkları

Kalp krizi, kadınların üçüncü büyük ölüm nedenidir. Dünyada her yıl 8,6 milyon kadın kalp hastalığından hayatını kaybediyor. Eskiden kadınlar ile erkeklerin kalp hastalıklarını birbirinden fazla ayırmazdık ama son yıllarda yapılan araştırmalar iki cinsteki kalp damar hastalıklarının hem risk faktörleri hem de neticesi açısındanfarklı olduğunu gösterdi. Yakın zamanda yayımlanan bir çalışmaya göre kalp kriziyle hastaneye yatırılan kadınlardaki ölüm oranı erkeklerin iki mislidir: Kalp krizi tanısıyla acilen hastaneye kaldırılan 78 000 hasta içinde kadınların yüzde 10,2’si, erkeklerin ise yüzde 5,5’i hayatını kaybediyor. Doktorlar aradaki farkı kadınların yeteri kadar süratli ve etkin bir tedavi almamasına bağlıyorlar. Kadınlar için tehlike acil servisten sonra da devam ediyor: Kalp krizi geçiren kadınlarda bir yıl içinde ölüm oranı yüzde 42, erkeklerde ise yüzde 24. 


Araştırmalar kadınların kalp hastalığı açısından ayrımcılığa uğradıklarını gösteriyor. Bence bu ayrımcılık iki şekilde oluyor. Birincisi, biz doktorların bilerek veya bilmeyerek yaptığı ayırımcılıktır. Örneğin erkek bir hasta sol kolunda uyuşma, göğüste sıkıntı gibi tipik şikâyetlerle acil servise başvurduğunda hepimizin aklına kalp krizi geliyor ama aynı şikâyetler bir kadında olduğunda sinirlerinin yorulmuş olduğunu düşünebiliyoruz. Nitekim bu konuda yapılan bir çalışmada kalp kriziyle hastaneye gelen kadınlara yeteri kadar ilgi gösterilmediği ve erkeklere kıyasla 13 dakika daha geç müdahale edildiği görülmüştür. Yalnız hastanede yapılan işlemler açısından değil, 89 kadın hastalar, hastaneye nakledilirken de ortalama 20 dakika daha geç getiriliyorlar. İşin enteresan tarafı bu ayrımcılığın yalnız erkekler değil kadınların kendisi tarafından da yapılmasıdır: 


Kadınlar, şikâyetlerinin kalplerinden olacağını düşünmüyorlar. Yapılan bir çalışma, kalp şikâyetleri olan kadınların sadece yüzde 35’inin aklına kalp geldiğini, geri kalan üçte ikisinin başka hastalıklardan şüphelendiklerini göstermiştir.


Tipik göğüs ağrısı veya kalp rahatsızlığını düşündüren nefes darlığı, baskı hissi gibi şikâyetler olmasına, efor testinde iskemi bulguları saptanmasına rağmen koroner anjiyografide kalp damarlarının normal bulunduğu pek çok kadın hasta biliyoruz. Kadınlardaki kalp hastalıklarını araştırmaya yönelik olarak yapılan WISE çalışması bu hastalarda kalpteki ana koroner arterlerin değil minik kılcal damarların tıkalı olduğunu göstermiştir. Henüz pratik kullanıma girmeyen damar içi ultrason cihazları bu.kadınlarda kalp kaslarını besleyen ince kılcal damarların yeteri kadar genişleyemediğini göstermiştir. Küçük damarları ilgilendiren ve özellikle kadınlarda görülen bu rahatsızlığa “sendrom X” adı verilmiştir.


Kadınlar için tavsiyeler

+ Göğüs ağrısı, nefes darlığı, sıkıntı gibi şikâyeti olan menopoza yaklaşmış veya menopoz dönemindeki kadınlarda kanda SCRP yüksekliği küçük damar hastalığına işaret ediyor olabilir ve ciddiye alınması gerekir.

* Bu şikâyetlerin kansızlıkla birlikte olması (küçük damarlardaki oksijen sunumunu azaltacağından) daha önemlidir.


Alıntı