MAKBER

MAKBER

Gülçin Tüzel Dokur | 24/07/2018

Her yer karanlık pür nûr o mevki
mağrip mi yoksa makber mi ya Râb
Ya habgâh-ı dilber mi ya Râb
Rüya değil bu, ayniyle vâki

Kabri çiçekten bir türbe olmuş
Dönmüş o türbe bir hacle-gâhe
Bir hacle-gâhe dönmüşse türben
Aç koynunu aç mâşukanım ben




Makber Abdülhâk Hamit’in ilk eşinin ölümünün ardından yazdığı mersiye tarzındaki şiirinin adıdır. Bu şarkının sözleri ise yine Abdülhâk Hamit’in yazdığı bir oyundan alıntıdır. Abdülhâk Hamit, verem olan ilk eşi Fatma Hanımın Bombay’da görevliyken hastalığının artması üzerine İstanbul’a dönmek üzere yola çıkar; ama eşi kurtulamaz ve Beyrut’ta ölür, eşini orada toprağa veren şair yasa boğulur. Altı ay boyunca karanlık bir bodrum katında yaşar, altı ay sonra o bodrum katından çıktığında Gülhane Parkı’na gidip ahaliye “Makber” şiirini okur… Şiiri dinleyenler lâl olur, gözyaşlarına boğulur.