YAYINEVİ SEÇERKEN...

YAYINEVİ SEÇERKEN...

Gülçin Tüzel Dokur | 27/12/2019

Eskiden hatırı sayılır, değerli yazarlarımız vardı hoş halen varlar.Kalemleri hiç durmaksızın onlar hep yazsınlar.


Şimdilerde bakıyorum da sayıları hızla artan, benim de bir kitabım olsun deyip, eğitimini almadan, çala kalem yazılan, edebi değeri olmayan kitaplar ve yazarlar türedi.Haliyle onunla birlikte de birçok yayınevi açıldı.


Öyle yayınevleri biliyorum ki; yazarının kitabını hiç okumadan basanlar var.İçinde küfür mü var, porno mu var, ahlak kurallarına uymayan yazılar mı var hiç bakan yok.Ver parayı basalım mantığı ile türeyen, yazarının arkasında olmayan, hatta siz parayı verdikten sonra sizi tanımayıp hiç konuşmayan yayınevleri var.


Bir yazar neden bir yayıneviyle çalışmak zorundadır?


Prestij olarak arkasında bir yayınevi olmasını ister, bu yayınevi onu basına tanıtacaktır, imza günleri düzenleyecektir, fuarlara katılımını sağlayacaktır.Yeni kitabı çıktığında lansmanını yapacaktır.Tüm internet sitelerinde de satışa çıkacak ve kitabın dağıtımını hızlandıracaktır.


Soruyorum sizlere…Bildiğimiz büyük yayınevlerinin haricinde bunu yapan kaç yayınevi vardır.Boşuna düşünmeyin HİÇ YOK…


Yayınevi seçerken;


1- O yayınevinin sahibi yazar olmayacak, ticari maksatla açılmış yazarına destek olan gerçek esnaf olacak.


2- Daha önce o yayıneviyle uzun yıllar çalışmış bir yazarın tavsiyesi alınacak.


3- Yeni açılmış bir yayınevi kesinlikle olmayacak.


4- Fuarlara katılımı incelenecek.


5- İnternet sitelerinde mutlaka olacak, ve o sayfalarda kitabınızın güncel olarak durup durmadığını inceleyeceksiniz.İki gün sonra yayınevi size kızıp da o internet sitesinden kitabınızı çekip stokta yok yazdırmayacak.


6- Kitabınız çıktığında görsel ve yazılı basında mutlaka reklamınızı yapacak.


7- İmza günleri düzenleyecek.


8- Eğer para ile kitabınızı bastıracaksanız paranın tamamını vermeyip, kitabın önce numune baskısı görülecek, bir miktar peşin verildikten sonra kitap tesliminde kalanı ödenecek.


Tüm bunlar benim acı deneyimlerimin sonunda izlediğim, gördüğüm, hüsrana uğradığım ve sokağa attığım paraların acı sonuçlarıdır.


Bir kitabının olması ve herkes tarafından okunup beğenilmesi tüm yazar ve yazar adaylarının hayalidir.Ve yazar olarak anılmak, tanınmak o kişiyi telaşlandırır ve kararlarındaki acelecilik onu mutsuz eder.



Köşe yazısı, yayınevi, yazar, istek, kitap, dağıtım, imza günü, yayınevi seçerken




Yayınevi seçerken; kesinlikle yazar olan birinin açtığı yayıneviyle çalışmayın derken bu konuda ısrarcıyım.Neden mi? Çünkü o kişi kendi kitaplarını bastırabilmek için sizi finans aracı olarak görecektir.Sizden aldığı paralarla kendi kitaplarını da bastıracak ve fuarlarda sadece kendi kitaplarını imzalayacak ve sizi davet etmeyecektir.


Yayınevlerinden darbe yiyen yazarlar olarak kendimiz de bir yayınevi açmayı düşünsek de, bu piyasada yer edinebilmek, tanıtımını sağlayabilmek için çok büyük sermaye ve çevre gerekmektedir.


Eğer siz gerçekten kaleminizin gücüne inanıyorsanız, bırakın parayla bastırmayı.Büyük yayınevlerine müracaat ederek parasız bastırmayı, telif almayı ve gerekirse oradan gelecek cevabı aylarca beklemelisiniz. Kitabınız doğru adresten çıkmış olacak ve çok daha değerli olacaktır.


Yeni türeyen bir çok yayınevi emlakçı mantığı ile çalışmaktadır.Emlakçı ev sahibi ile kiracıyı buluşturur komisyonunu alır.Yayınevi de matbaa ile yazarı buluşturur parasını alır ve sonrasında sizi tanımaz.


Şunu unutmamalıyız yayınevinin para kazanması için  yazarlara ihtiyacı var.Yazarlar tavrını ortaya koyarsa onlar da sizi kandıramayacaktır.Hatta öyle yayınevleri var ki; eşe dosta bana yazar yolla sana komisyon vereyim diyenleri bile var.


Biz yazanlar daima kıymetli olmalıyız ve değerimizi düşürmemeliyiz.Biz yazarsak onlar kazanacak, biz üretirsek onlar yayınevi olarak ayakta kalacak.


Kaleminizin gücü, hep kurduğunuz hayallerin peşinden koşsun.



Gülçin Tüzel Dokur



http://www.anadoluyakasihaber.net/kose-yazisi/148/yayinevi-secerken.html