BALIK KAVAĞA ÇIKINCA
Gülçin Tüzel Dokur | 15/11/2017
Son posta
gazetesinin 25 Mayıs 1940 tarihinin bir
sayısında ''Hindistan’da balıklar kavağa çıkmaya başladı'' şeklinde bir haber vardır . Hindistan’da ve
Hindiçini’de anabas adında çok garip bir
balık vardır. Bu balık sudan dışarı çıkıp yüz metreye yakın yürüyebilmektedir. Bu
yolu 30 ‘dk’da almaktadır bu balıkların güçlü kuvvetli olanları ağaçlara da tırmanmaktadır.
Kavak ağacı sulak yerlerde hızla yetişen ve kerestesinden istifade edilen bir ağaç olduğu için bizim coğrafyamızda daima var olmuştur. Bugün Anadolu’da kavak kelimesiyle türetilmiş yer isimleri Aynalıkavak, kavaklar ,uzun kavak gibi vs.sıralama bile uzunca bir liste yayınlamayı gerektirir. Türkülerimizde ,edebiyatınızda folklorumuzda kavak ismine sıkça rastlanmaktadır. Dilimizde, gereği yapılamayacak vaatleri anlatmak, güya onların icra zamanını bildirmek üzere balık kavağa çıkınca denir. Güya, balığın kavak ağacının çıkması nasıl imkansız ise; bu tür vaatlerin gerçekleşmesinin de öyle imkansız olduğu anlatılmaktadır. Oysa bu deyimdeki kavak sözünün kavak ağacıyla bir alakası yoktur.
Burada anılan kavak
İstanbul’da bulunan kavak semtleridir. İstanbul Boğazı’nın karadeniz’e açılan
noktasında iki yerleşim alanı vardır . Bunlardan Asya’dakine Anadolu Kavağı, Avrupa’daki ne de Rumeli Kavağı
denilmektedir. Kavaklar çok rüzgarlı ve akıntılı olduğu için burada balık avlamak
imkansız gibidir hatta bu bölgede balıklar fazla eğleşmez ve burada balık
tutulup karaya çıkarılamaz. Tahminimiz o
ki ;bu deyim İstanbul civarında türetilmiş ama gitgide diğer şehirlere de yayılınca
İstanbuldaki bu semtleri bilmeyenler tarafından kavak adı ,kavak ağacı gibi
anlaşılmış ve balık kavağa çıkınca deyimiyle kavak ağacıyla
ilişkilendirilmiştir. Çünkü deyimin anlamını her iki okunuşa da uygundur mamafih ağaca 1 m kadar
tırmanabilen bir balık cinsinin olduğunu ve bunların suları çekilen
bataklıklarda kavaklara tırmandıkları da bilinmektedir.