BİR TUTAM SEVGİ

BİR TUTAM SEVGİ

Gülçin Tüzel Dokur | 10/09/2017

Yorgun bedenim pencereden dışarı bakarken, gökyüzünden süzülen yağmurlar kadar ıslaktı gözpınarlarım...

Yağmur suları caddeleri yıkarken pür telaş... Benim de yüreğim yıkanıyordu sanki. Bunca yıl yaşanmışlık, sevgiye hasret yıllarımı geri getiremiyordu.

Bir tutam sevgi... Çok mu şey istemiştim ki; anne sevgisi, baba, kardeş, eş, evlat, arkadaş, sevgili, dost sevgisi derken neden ben hala bir tutam sevgiyi bulamamıştım. Karşılık beklenilmeden, aradığında yanı başında bulunan, yüreği sadece senin için çarpan, sana kırılacak eşya gibi davranmayı bilebilecek, bulunduğum cam kavanozun içinden bir çırpıda çıkaracak sevgi dolu bir el... Oysa bu eli tutabilmek için yıllardır ellerim havada ve sımsıcak bekliyor...

Ömrümün son yıllarını yaşadığım, hazan yapraklarından savrulan, sararan, uçuşan, toprakla kaynaşıp yok olan narin yapraklar gibiyim. Başıboş, yapayalnız, karşıma çıkan engellere acımasızca vurarak, başımı döndürerek gidiyorum.

Yorgun bedenim, genç ruhumun peşinde koşmaktan çok yoruldu. Onun kalp atışlarına, heyecanına, enerjisine, beklentilerine yetişemiyor artık...
İnsanlara olan güvenimi yitireli yıllar oluyor. Her atılan adımda geri adım atmaktan hayal avizemin ışıkları teker teker söndü.

Bir tutam sevgi... Derken çok şey mi istemiştim?

Ya kucak dolusu isteseydim...

Gülçin Tüzel Dokur