MOR GECE

MOR GECE

Gülçin Tüzel Dokur | 10/09/2017

Ölümün korkusu sarmıştı benliğimi. Düşündüğümde kapkara topraklara girilecek ve eriyip kaybolacak bedeninle, artık yoksun bu dünyada...
Önceleri bu duygu beni çok korkutur, ürkütür ve ölümün soğuk yüzüyle hiç karşılaşmak istemezdim.. Ölünebileceğini annemin ani kaybıyla yaşadım.
Onu kaybetmenin acısı, özlemi, ona sarılamamanın verdiği hüzün bambaşkaydı. İlk büyük acımdı, zamansız, aniden, birgün önce gülüp eğlendiğimiz anneciğim ellerimizden kayıp gidivermişti. Biz hiç ölümü konuşmamıştık onunla. O benim tek arkadaşım, ablam, annem, sırdaşım, yol gösterenimdi.. Çocukluğumdan beri ne çok şey öğretmişti bana. Tek ölümü anlatmamıştı, onsuz kalınca neler yapılması gerektiğini; nasıl yaşanırdı ki onsuz zaten. Bunu kendimiz mi öğrenmek zorundaydık acaba?


İlk kez onu yıkarken görmüştüm bir ölü bedenini, nedense hep hayallerimde korkunç yaşatmıştım o anı... Ama benim annem, yine aynı annemdi.hiç değişmemişti ki.. O bembeyaz bedeniyle melekler kadar güzeldi. Ona herzamanki gibi sarılıp doyasıya öptüm o güzel yanaklarından. Hissetmişti yanında olduğumu ve sağ gözünden bir damla yaş süzüldü yanaklarına.. Benimkilerle karışıp aktı gitti sabun köpükleri arasından.O anki acımla ölümden nefret ettim, sevdiklerimizden ayırdığı için..

Şimdi düşünüyorum da; o kadar da kötü değil. Yaşamanın da bir zamanı ve ayrılığı var. Sevgililerin yaşadıkları sevginin ölümsüz olamayacağı gibi, onların da severken yaşadıkları ayrılık rüzgarı gibi..
** Sevgililer seviyor, birleşemezlerse ayrılıyorlar, acılarını içine gömerek...
** Okula başlıyoruz, eğitimimiz tamamlanınca mezun olup ayrılıyoruz.Hem de yaşamın içinde herbirimiz biryerlere savrularak...
** İş hayatına başlıyoruz, uzun yıllar keyifli, stresli, neler paylaşıyoruz sevdiklerimizle, süremiz dolunca emekli olup ayrılıyoruz...
** Yaşımız geldiğinde askere gidip 18 ay kah eziyetli, kah keyifli vatan görevini yapıp teskere alıp ayrılıyoruz...
** Yaşımız ilerlediğinde vücudumuzdaki hormonlar bile bizi bırakıyor, kimimiz menapoz, kimimiz antropoz yaşayarak hormonlarımızdan ayrılıyoruz...
** Bu yorgun bedenimiz de Allah'ın bize verdiği ömür kadar yaşayıp, zamanı geldiğinde göçüp gidiyor.
Güzel bir uyku ama sabahı olmayan, huzurlu, tüm kötülüklerden arınmış, mutlu, sessiz yeni bir hayat.
Okulu en iyi ihtimalle 15 yılda, askerliği 18 ayda, emekliliği 25 yılda, ama yaşamı kaç yılda yaşayacağımızı hiç bilmiyoruz.
Ama ben yine de sağlıklı bir yaşam ve herkese hayırlı ölüm diliyorum.
Anneciğimi kaybettiğim gece benim için morgece'ydi...
Seni çok özlüyorum annem...
Gülçin Tüzel Dokur (Pamuk prensesin, Gül'ün)